3 Nisan 2015 Cuma

Kuyucaklı YUSUF - Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları

Kuyucaklı YUSUF

Sabahattin Ali’nin kaleminden psikolojik tahliller içeren bir Anadolu romanı olan Kuyucaklı Yusuf MEB onaylı 100 temel eser arasındadır. İçinde Anadolu’nun fakirliğinden, ezilmişliğinden, özentisinden, dönemin devlet-eşraf ilişkisinden ana kahramanın yiğitliğinden, cevvalliğinden bol bol kesitler sunar. Yaşadığımız coğrafyada paranın ve gücün, her şeyin önüne geçtiği gerçeğini bir kez daha yüzümüze tokat gibi vurur.

Kuyucaklı YUSUF


Kuyucaklı Yusuf köy-kent arasında hayat bulan bir eserdir. Köy ve kent arasındaki farklılıkları, bürokrasi ve zengin olmanın bazen dürüst olmaktan daha güçlü olduğu ironisini yansıtır. Sabahattin Ali’nin kaleminden alışık olduğumuz üzere dili oldukça sürükleyicidir.

Sene 1903, Osmanlı İmparatorluğu için zor yıllar. Aydın’ın Kuyucak köyünde yaşanan bir cinayeti soruşturma üzere ilçeye giden Kaymakam Salahattin Bey, soruşturma sırasında annesinin ve babasının eşkıyalar tarafından öldürülmesine tanık olan küçük Yusuf ile tanışır. Yusuf o zaman 9 yaşında ama yaşından beklenmeyecek ölçüde olgun yiğit bir çocuktur. Kaymakam Salahattin Bey küçük yaşta yetim kalan Yusuf’un haline çok acır ve evlatlık olarak onu evine götürmeye karar verir.

Kaymakam’ın eşi Şahinde Selahattin Bey’den 15 yaş küçüktür. Şahinde parayı pek seven bir yurdum insanıdır. Kendinden beklendiği üzere Yusuf’un eve gelip yerleşmesi Şahinde’yi mutlu etmez. Şahinde Yusuf’u istemese de Selahattin Bey’in baskısı sonucu kabullenmek zorunda kalmıştır.
Selahattin Bey’in Muazzez isminde bir kızı vardır. Muazzez ve Yusuf çok güzel bir çocukluk geçirirler. Bütün çocukluklar güzel değil midir zaten?

Kaymakam Bey’in Edremit’e tayin olması ile hayatlarında yeni bir sayfa açılır. Yusuf büyür ve özü sözü bir delikanlı olur. Mahallenin zengin ve ahlaksız olan çocuklarından Şakir ile kavgası Şakir’in Yusuf için kıymetli olan kardeşi Muazzez ile evlenmek istemesi ile sonuçlanır. Şahinde bu zengin aile ile olacak evliliği duyunca çok sevinir ama Selahattin Bey Şakir’le Muazzezi münasip bulmaz.
Selahattin Bey’in kumar borçları karşılığı Muazzez’in Şakir ile evlenme isteğini içinden çıkılmaz bir hale sokar. Yusuf buna engel olmak için arkadaşı Ali’den borç alarak bu zoraki evliliğe mani olur. Yusuf, Muazzez’in Ali ile evlenmesini ister ya Muazzez?

Şakir intikam için Ali’yi düğünde vurur ancak zenginlik adalet terazisinde yine ağır basar. Şakir, Şahinde’yi yanına alarak tekrar Muazzez ile evlenmek ister. Bu durumun farkına varan Yusuf Muazzezi kaçırarak evlenir. Babasının yanında Kaymakamlıkta işe başlar.

Çok geçmeden Salahattin Bey ölür. Bu ölüm sadece bir ölüm değil aynı zamanda Yusuf için Kaymakam Babanın nüfuzunun da sona ermesidir. Yeni gelen kaymakam eşrafın zenginliğinin tesirinde kalır ve ne isterse yapar. Şakir’in yönlendirmesiyle Yusuf masa başı işinden uzaklaştırılarak köy köy gezeceği başka bir işte çalışmaya başlar.

Yusuf’un gezmeleri uzun sürer ve o evde yokken eski varlıklı günlerin özlemini duyan Şahende bürokrat ve eşrafların evlerindeki içki âlemlerine katılmaya başlar. Yoksulluğun pençesinde kıvranan Muazzez annesinin baskılarına daha fazla dayanamaz ve âlemlerin bir parçası olur.

Kendi evlerinde de bu tür bir âlem düzenledikleri gece hiç beklemedikleri bir şekilde Yusuf gelir. Gördüğü manzara karşısında şok geçiren Yusuf rastgele sağa sola ateş açar. Muazzezi alıp atına atarak kaçar ancak yolda Muazzezi de istemeyerek vurduğunu anlar.

Karısını gözyaşları içerisinde gömer ve atını dağa sürer...


Osmanlı’nın son dönemlerini yansıtan romanda, adalet sistemin aksaklığı, eşraf-bürokrat ilişkisinde dengelerin kaybolduğu net bir biçimde anlatılır. Yusuf gibi bir delikanlının ailesine sahip çıkamadığı na da hüzünlü gözler şahit olur.

Kuyucaklı Yusuf'u bir solukta okuyacağınıza eminim. Pişman olmayacaksınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder