7 Nisan 2015 Salı

Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi – İsmail CEM – İş Bankası Kültür Yayınları

Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi 

Ülkemizde hemen her gün siyasi tartışmalarda, kahvehane sohbetlerinde ülkemizin geri kalmışlığından, Avrupa’nın, Amerika’nın ne kadar ileri memleketler olduğundan bahsederiz. Kimimiz Alman disiplinine hayran olurken kimimiz Japonların çalışkanlığını anlata anlata bitiremez. 7 Cihana hüküm sürmüş biz Osmanlı torunlarına zor gelir geri kalmışlık. Bu zor gelme hali her yurt dışı seyahatinden sonra tekrar depreşir, kendi kendimizi ezikleriz.

Eski Dış İşleri Bakanı İsmail CEM (Merhum) tarafından kaleme alınan “Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi” yukarıda bahsetmeye çalıştığım geri kalmışlık halinin tarihsel süreç içerisinde gelişimini inceleyen objektif bir eserdir.

Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi


Eserde toplumsal ihtiyaçların gelişimi nüfus, tarımsal yöntemler gibi temel ekonomi alanından giriş yapılmış. Bunun akabinde yazarın, Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli ticari faaliyeti olarak gördüğü toprak rejimi konu edilmiş. Toprak rejiminin devletçi bir yapı ile yönetildiği ve bu yapının asker ihtiyacının temin edilmesinden verimlilik artışlarının sağlanması gibi fonksiyonları olduğundan bahsedilmiş. Devletçi yapının devamı niteliğinde Lonca Teşkilatı üzerinde de durulmuş.

Avrupa’da başlayan Rönesans ve sömürgecilik faaliyetlerinin Fatih döneminden itibaren imparatorluğu nasıl ekonomik darboğaza sürüklediği, İpek yolunun önemini nasıl kaybettiği ve Anadolu ekonomisine katkı sağlayan kervansarayların nasıl ömürlerini doldurduğu irdelenmiş.

Devletin para ihtiyacının artması ve zengin-eşraf kesimine toprakların nasıl devr edildiği anlatılarak, Anadolu’da derebeylik-ağalık olarak nitelendirebileceğimiz yapıların ortaya çıkışına vurgu yapılmış.

Toprak rejimin bozulmasıyla Tımarlı Sipahilerin sahneden çekilmesi ve meydanın tamamen Yeniçerilere kalması ve yeniçeri ocağına asker kaydı için yapılan usulsüzlüklere yer verilmiş. Yozlaşma bu dönemde o kadar artmış ki savaşta hayatını kaybeden Ordu’nun kadısının üzerinden 10’un üzerinde (şehit olanlara ait) maaş alma belgesi çıkmış. 

Liyakat unsurunun ortadan kalkması ve Makamların satılması sonucu zalim yöneticilerin iş başına gelmesi ve “Selam olsun benden Bolu Beyi’ne” diyen, adını tarihe yazdıran Köroğlu’nun ortaya çıkma süreci akıcı bir şekilde işlenmiş.

Celali isyanlarının ortaya çıkışı, amaçları… Bu dönemde Anadolu halkının göç hareketi Ankara’nın Bacı kasabasının boşalmasıyla betimlenmiş. Yine Kırıkkale Keskinde 20.000 insanımızın açlıktan hayatını kaybetmesi...

Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü hızlandıran anlaşmalar, borçlanmalar, askeriyenin teknolojide geri kalmışlığı, devlet kadrolarının yetersizlikleri…

Atatürk ve silah arkadaşlarının bağımsızlık savaşını kazanıp tüm kurumları iflas etmiş bir imparatorluktan yeni bir ülke kurmayı başarmaları buna karşın geri kalmışlıkta başarı sağlayamamaları…

Cumhuriyet döneminin kendi hâkim zümresini oluşturması ve jandarma yoluyla devletin vatandaşa zulm etmesi… Ağır vergiler, görevini kötüye kullanan memurlar vs…

Atatürk sonrasından Amerikan yardımı almaya kadar giden sürecin analizi.

Demokrat partili yıllara geçiş ve Fert Eliyle Birikemeyecek Sermayeyi Ferde Biriktirmek çabası…

Nato’ya üye olan Türkiye’ye, Amerika’nın ucuz asker gözüyle bakması, verilen silahların eski ve kullanım şartlarının sınırlandırılmış olması konuları da özenle işlenmiş.

Yazar tarihsel süreç içerisinde geri kalmışlığı objektif olarak incelemiştir. Bununla beraber eserde Osmanlı toprak rejiminin bozulması geri kalmışlığın sebeplerinin başında yer almaktadır. Bu düşünce abartılıdır.

Kitabın sonuç bölümünde ise kalkınma için yeterli bir formül verilmemiştir.

Ülkemizin gelişmesi, geri kalmışlığın tarihsel süreçleri gibi konulara ilgisi olan kitap dostlarının okumasını öneririm.


Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi eserini miras bıraktığı için İsmail CEM’e kocaman teşekkürler. Rahat uyu, mekânın cennet olsun… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder