2 Nisan 2015 Perşembe

Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali - Yapı Kredi Yayınları

Kürk Mantolu Madonna!

Keşke hayatta olsan da sorsam sana: Nasıl yazdın bu #kitabı Sabahattin Ali? Neler hissettin? Ne ilham oldu sana? Kimdi bu Raif Efendi? Kendinden neler vardı bu Raif Efendi’de?

Kürk Mantolu Madonna’da Sabahattin Ali’nin kalemi yine depresif ama bir o kadar da coşkulu, akıcı… Psikolojik tahliller eserde ön planda.  Kürk Mantolu Madonna’yı okurken insanın içi daralır, Raif Efendi’ye prangalarını kır artık yeter demek ister. İster de gönül çoşar çoşar sonrasında durulur, kadere razı olur. Herkesin bir fıtratı var der kabullenir.

Sabahattin Ali


Eserin anlatıcı kahramanı Rasim, eski arkadaşı Hamdi Bey vesilesi ile bir şirkette çalışmaya başlar. Rasim, şirkette mütercim tercüman olarak çalışan ve Kürk Mantolu Madonna’nın baş kahramanı Raif Efendi ile aynı odayı paylaşır. Her ne kadar aynı oda da çalışsalar da aralarında görünmez bir uzaklık vardır. Rasim, yaşı hayli ilerlemiş Raif Efendi’nin tek düze, haksızlık karşısında sesini çıkartmayan, silik bir insan olduğunu düşünür. Bu düşünceler Rasim’in kafasında yer etmiştir. 

Rasim bir gün Raif Efendi’nin işe gelemeyecek şekilde hastalandığını öğrenir. İşlerin biran evvel yetişmesi gayesi ile Rasim tercüme edilecek metinleri Raif Efendi’nin evine götürür. Burada Raif efendinin ev yaşantısını görür. Rasim, kalabalık ev halkının Raif Efendi’yi takmadığına bizzat yakinen şahit olur. İlerleyen zaman Rasim ile Raif Efendi iyi bir arkadaş haline getirir.

Günden güne Raif Efendi’nin durumu ağırlaşır. Raif Efendi, Rasim’den çekmecesinde yer alan bir defteri yakmasını ister. Rasim merakına yenik düşer ve defteri okumaya başlar. Raif Efendinin bu suskun halinin altında büyük bir aşk acısının yattığını anlar.

Defterden notlar:

Sabun fabrikası işleten babası Raif Efendi’yi sabun konusunda tahsil için Almanya’ya gönderir. Raif Efendi, Almanya’da bir sanat galerisinde bir resim görür. Bu resime âşık olur ve her gün bu resmi seyretmek için galeriye gider. Bir gün resmin sahibi Maria Puder’le tanışır. Çok geçmeden aralarında büyük bir aşk başlar.

Maria Puder serbest büyümüş bir bayandır ve bu Raif Efendi’yi çok etkiler. Bir gün Raif Efendi babasının öldüğünü öğrenir ve Türkiye’ye geri döner. Bir müddet Maira ile mektuplaşırsa da Maira’dan gelen mektupların ardı kesilir. Raif Efendi Maria’nın kendisini unuttuğunu düşünerek büyük bir hayal kırıklığına uğrar, daha sonra evlenir ve çocukları olur. Ancak bu sevda masalından sonra artık hayattan beklentisini yitirmiştir.

Bir gün tren garında tesadüfen Maria’nın bir akrabasıyla karşılaşır ayaküstü Maria hakkında sorular sorar. O esnada trene binmekte olan Bayan; Maria’nın vefat ettiğini ve bir kızı olduğunu, babasının da bir Türk olduğunu söyler. O an Raif Efendi bayanın yanındaki 8-9 yaşlarındaki kıza bakar. Kendi kızıdır o, Maria Puder ile aşkının meyvesi. Bayan trene binerek hareket eder. Raif Efendi tek kelime etmez/edemez. Ah Raif Efendi ah…


Rasim okudukları karşısında şok olmuş bir vaziyette Raif Efendi’nin evine gittiğinde Raif Efendi’nin vefat ettiğini öğrenir. 

Bu eşsiz eseri  şiddetle okumanızı öneririm.


Sabahattin Ali;

1907 yılında Edirne’de doğdu. 1948 yılında Kırklareli’nde bir cinayet sonucu hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan yazar, çocukluğunda ve gençliğinde maddi anlamda zor günler geçirmiştir. Sabahattin Ali, MEB’in açtığı bir sınavı kazanarak Almanya’ya gider. Yurda döndüğünde öğretmenlik mesleğine devam eder. Yazıları sebebiyle bir çok kez ceza evinde yatan Sabahattin Ali, baskılardan uzaklaşmak için yurt dışına gideceği sırada cinayete kurban gitmiştir.

Sabahattin Ali


 ”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?” sözü ile yazar romanlarındaki kahramanlar hakkında ipucu vermektedir.

Yazar ile ilgili müthiş bir kısa film https://www.youtube.com/watch?v=-i4DJD6bpn4 izlemenizi tavsiye derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder